17 Mart 2016 Perşembe

Havacı Denizci Bizden Yarışçı İngilizlerden

Malcolm Campbell


İngiliz otomobil yarışçısıdır. 1885’te Kelwinning’de (Büyük Britanya) doğdu, 1948’de Reigate’de (Büyük Britanya) öldü.


Uzun süre dünya sürat rekorlarım elinde tuttu. Maicolm Campbell, 1923’te, otomobille dünya sürat rekorunu kırdı: Yarışçı, bir kilometrelik mesafede, saatte 220 kilometreyi bulan bir hıza ulaşmıştı. Bu rekor o zaman için büyük bir başarı sayılır; çünkü 1920’lerin turizm arabaları saatte ancak 60-65 kilometre yapabiliyorlardı. 1931‘de Sir unvanıyla mükâfatlandırılan Campbell daha sonra kendi rekorlarını kendisi kırmaya çalışarak, başarılarına yenilerini ekledi. Amerika’daki Büyük Tuz gölü çevresinde kıyı boyuna çizilen kara bir çizgiyi izleyerek antrenmanlar yapan ünlü yarışçı, 1935’de benzinle çalışan Blue Bird (Mavi Kuş) adlı otomobiliyle saatte 500 kilometreye yakın hız yaparak, ulaşılması ve inanılması çok güç bir rekor daha kırdı. Sonradan deniz motoru yarışlarına da merak saran Sir Malcolm Campbell, bir yarış sırasında hayatını kaybetti.


Sadun Boro


Türk Denizcisi, 1928’de İstanbul’da doğdu. Kısmet adlı teknesiyle bir dünya turu yaptı. Anılarını Pupa Yelken adlı eserinde anlattı.


Manchester Üniversitesinden mezun olan Sadun Boro, 1952’de İngiltere’den başlayıp Karayip adalarında son bulan bir yolculuk yapmıştı. Daha sonra İkinci bir dünya turunu gerçekleştirmek üzere Kısmet adlı teknesiyle 22 Ağustos 1965’te İstanbul’dan hareket ederek Marmara, Ege ve Akdeniz’den geçip Cebelitarık’tan Atlas Okyanusuna açıldı. Kanarya adaları, Panama, Güney Pasifik adaları, Yeni Gine, Endonezya adaları ve Singapur’a uğrayan Sadun Boro’ya bu yolculuğunda karısı Oda Boro eşlik ediyordu. Denizci çift, yanlarına bir de Miço adlı kedilerini almışlardı. Dönüşte Süveyş kanalının kapalı olduğunu gören Sadun Boro, Kısmet Aşdod limanına kadar karadan taşımak zorunda kaldı. 15 Haziran 1968’de İstanbul’a dönen Boro, burada büyük bir heyecanla karşılandı. Denizci, gezi anılarını Pupa Yelken adlı eserinde topladı.


Tayyareci Fethi Bey


1891’de İstanbul’da doğdu, 1913’te Taberiye’de öldü, ilk Türk havacılarından. İstanbul’dan Şam’a kadar uzanan tehlikeli bir hava yolculuğu yaptı.


Havacılıkla ilgili çalışmalar yapmak üzere İngiltere’ye giden Fethi Bey, yurda döndükten sonra pilotluğa başladı. 1913’te Dancourt adında bir Fransız havacısı Kahire’ye uçuyordu. Ama uçağı yarı yolda düşüp parçalanınca bu seyahatin Türkler tarafından tamamlanması düşünüldü. Fethi Bey ve Nuri Bey bu görevi üzerlerine aldılar. Fethi Bey ve yardımcısı Sâdık Bey. Muaveneti Milliye, Nuri Bey ve yardımcısı da Prens Celâlettin adlı uçaklarıyla yola çıktılar. Hava şartları çok kötüydü. Bu yüzden Nuri Bey seyahatini yarıda bırakarak geri döndü. Fethi ve Sâdık Beyler ise Şam’a kadar uçtular. Burada birkaç yere daha uğradıktan sonra yollarına devam eden havacıların uçağı bilinmeyen bir sebepten Taberiye’de düştü. Bu olay yurtta büyük üzüntü yarattı. İstanbul’da bu iki hava şehidinin adına kırık sütunlu bir anıt dikildi.


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.